Tedaviler – Ağız, Diş ve Çene Tedavileri

Ağız Diş ve Çene Cerrahisi

İmplant Cerrahisi

İmplant Cerrahisi


Dental implantlar dişlerin çeşitli sebeplerle kaybedildiği durumlarda, çiğneme fonksiyonunun devam edebilmesi için çene kemiği içerisine yerleştirilen titanyumdan yapılmış vidalardır. İmplant cerrahisi, hastanın mevcut kemik miktarının 3 boyutlu tomografi ile değerlendirilmesi sonucu uygun çap ve uzunlukta implantın seçilerek tecrübeli hekimler tarafından uygulanmalıdır. Dental implantların uygulanma yöntemleri, uygulanacak bölgenin özelliklerine göre farklılık gösterebilmektedir. Diş çekimi ile aynı anda implantın yerleştirildiği vakaların yanı sıra, diş çekimi sonrası kemik iyileşmesi de beklenebilmektedir. İmplantlar yerleştirildikten sonra yaklaşık 3 ay kemik ile kaynaşması beklenir. Buna osseointegrasyon denir. Bu sürenin ardından implant üzerine yerleştirilen porselen restorasyon ile diş eksikliği giderilmektedir. İmplantın kemik ile osseointegrasyonu pek çok faktörden etkilenebilir. Hastanın sahip olduğu sistemik rahatsızlıklar (Diabet, kemik erimesine bağlı ilaç kullanımı, kanser geçmişi vb.) ve çevresel faktörler (sigara kullanımı, diş sıkma) implant başarısını olumsuz yönde etkileyebilir.

All-On-Four

All-On-Four


All On Four tedavisi, tam dişsiz hastalarda veya çeşitli periodontal sebeplerle hem dişlerini hem de dişi destekleyen kemiği büyük ölçüde kaybeden hastalarda, 2 tanesi paralel 2 tanesi oblik yerleştirilen toplamda 4 adet implant üzerine hibrit protezler yapılarak fonksiyonel ve estetiğin kazandırılabildiği bir tedavi seçeneğidir. Bu işlemde diş çekimleri ile aynı seansta dental implantlar yerleştirilebilir. Aynı gün veya takip eden 1-2 gün içerisinde hastaya geçici protez yapılabilmekte, implantların osseointegrasyonunun tamamlanmasını takiben de daimi protezleri yapılabilmektedir. All On Four sisteminin en önemli avantajları hastanın dişsiz gezdiği sürenin minimum olması, oblik yerleştirilen implantlar sayesinde üst çenede maksiller sinüs cerrahisi, alt çenede de mandibular sinir kanalından kaçınmaktır.

Gömülü 20 Yaş Diş Operasyonları

Gömülü 20 Yaş Diş Operasyonları


Gömülü 20 yaş diş operasyonları, sürmesini tamamlayamamış, yarı gömülü veya tam gömülü 3.molar dişlerin çene cerrahı tarafından çekilmesi işlemidir. Lokal anestezi ile uyuşturulduktan sonra ilgili bölgedeki dişeti ve kemiğe müdahale edilerek dişin çekimi gerçekleştirilmektedir. Normal diş çekiminden farklı olarak dikişli bir işlemdir ve minimum düzeyde de olsa şişlik, ağrı oluşturabilir. Gömülü dişlerin pozisyonları kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Doğru bir tedavi ve planlama için bazı durumlarda 3 boyutlu görüntülüme (tomografi) yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir. Özellikle alt çenede tam gömülü kalmış 20 yaş dişlerinin, mandibular sinir kanalı ile yakın komşuluğu sık rastlanılan bir durumdur. Çekim öncesi değerlendirme iyi yapılmalı ve cerrahi işleme dairriskler göz önünde bulundurulmalıdır.

Sinüs Tabanı Yükseltme Cerrahisi

Sinüs Tabanı Yükseltme Cerrahisi


Bu işlem sinüs lifting veya sinüs augmentasyonu olarak da bilinmektedir. Anatomik olarak burnun her iki yanında maksiller sinüs olarak bilinen hava boşlukları bulunmakta ve bu boşluklar kafatasının içindeki diğer sinüsler ile birlikte kafatasının dengesini sağlamaktadır. Üst çene arka bölgelerdeki diş kökleri maksiller sinüsler ile yakın komşuluktadır. Bu dişlerin erken kaybı ve uzun süreli eksikliklerinde maksiller sinüs boşluğunun tabanı aşağı sarkmakta ve eksilen dişleri dental implantlar ile tedavisini güç kılmaktadır. Böyle durumlarda sinüs tabanını kemik tozu ekleyerek yükseltmek amacıyla sinüs cerrahisi uygulanmaktadır. Mevcut kemiğin dikey boyutunun orta seviye olduğu vakalarda sinüs cerrahisi ile aynı anda dental implantlar da yerleştirilebilir. Ancak ciddi seviyede sarkmış sinüslerde dental implantların yerleştirilebilmesi için sinüs cerrahisini takiben 6-9 ay beklenilebilir.

Apikal Rezeksiyon

Apikal Rezeksiyon


Apikal rezeksiyon, dişin kök ucundaki (apikal bölge) enfeksiyonun veya iltihabın cerrahi olarak temizlenmesi işlemidir. Genellikle kök kanal tedavisiyle giderilemeyen veya tekrarlayan enfeksiyonlar için uygulanır. İşlem sırasında, diş hekimi veya endodontist (kök kanalı tedavisi uzmanı) dişin kök ucundaki enfekte dokuyu ve çevresindeki kemik dokusunu çıkarır. Bazen kök ucuna küçük bir dolgu maddesi konularak kanalın içi mühürlenir. Bu işlem, dişin korunmasına ve fonksiyonunun devam etmesine yardımcı olur. Apikal rezeksiyon genellikle yerel anestezi altında yapılır ve dişin kök ucundaki sorunları çözme konusunda etkili bir yöntemdir.

Periodontoloji

Diştaşı Temizliği

Diştaşı Temizliği


Diş yüzeyinde biriken yiyecek kalıntıları, düzenli diş fırçalama yapılmadığı durumlarda ağız içinde yaşayan mikroorganizmaların etkisi ile sertleşerek bakteri plağı ve diştaşına dönüşmektedir. Diştaşı oluştuktan sonra fırçalama ile diş yüzeyinden uzaklaşmaz. Diştaşı temizliği sertleşmiş yiyecek artıklarının ultrasonik cihazlar ile diş yüzeyinden uzaklaştırılmasını sağlayan bir dişeti tedavisidir. Uzun süreli diştaşı varlığında; dişeti kanaması, dişeti iltihabı ve dişi destekleyen kemikte erime meydana gelebilir. Bu sebeple günde 2 kere diş fırçalamaya ilave 6 ayda bir rutin diştaşı temizliği herkes için gereklidir.

Dişeti İltihabı Tedavileri

Dişeti İltihabı Tedavileri


Ağız hijyen eksikliği sebebiyle diş yüzeyinde biriken diştaşı, içerisinde bulundurduğu pek çok mikroorganizma ve bunların salgıladığı bir takım enzim ve toksinler sebebiyle dişeti iltihabına sebep olmaktadır. Dişeti iltihabının birinci belirtisi dişeti kanamasıdır. Tedavi için iltihaba sebep olan etkenlerin uzaklaştırılması gerekmektedir. Dişeti tedavilerinin birinci basamağı diştaşı temizliğidir. İleri vakalarda dişeti altı dokuların da temizlenmesine ihtiyaç duyulabilir. Bu gibi durumlarda subgingival küretaj adı verilen dişeti altı derin temizlik işlemi yapılmalıdır. Kelime anlamı «kazımak» olan bu işlemde lokal anestezi uygulanarak hastalıklı bölge uyuşturulur ve küret adı verilen özel aletler yardımı ile dişeti altındaki enfekte dokular kazınarak ortamdan uzaklaştırılır.

Kemik Erimesi Tedavileri

Kemik Erimesi Tedavileri


Tedavi edilmeyen dişeti iltihabı, dişi destekleyen kemik dokusuna ulaştığında kemik erimesi olarak sonuçlanmaktadır. Kemik erimesinin şekline ve şiddetine göre dişlerde sallanma ve diş kaybı oluşabilmektedir. Dişi destekleyen kemiğin etkilendiği dişeti iltihabının tedavisi genellikle cerrahi tedaviyi gerektirmektedir. Dişeti ameliyatları lokal anestezi altında ilgili bölgenin uyuşturularak yapıldığı ileri seviye dişeti tedavileridir. Dişin ağızdaki pozisyonu ve kemik erimesinin şekline göre bazı durumlarda kemik tozu, membran ve mine matriks proteinleri gibi biyomateryaller kullanılarak yeni kemik oluşumu sağlanabilir.

Dişeti Çekilmesi Tedavileri

Dişeti Çekilmesi Tedavileri


Dişeti çekilmesi, dişin boyun bölgesini saran dişeti kenarının köke doğru yer değiştirmesi sonucu kök yüzeyinin görünür hale geldiği bir rahatsızlıktır. Dişeti çekilmesi tek bir nedene bağlı gelişmez. Ancak yanlış ve sert diş fırçalama, çapraşıklık, anatomik sebeplerle mevcut dişeti dokusunun ince olması, dişeti iltihabına bağlı kemik erimesi dişeti çekilmesinin sebepleri arasındadır. Dişin ağız içindeki pozisyonu ve dişi destekleyen kemiğin sağlığı göz önünde bulundurularak dişeti çekilmeleri, dişeti operasyonları ile tedavi edilebilmektedir.

Diş Hassasiyeti Tedavileri

Diş Hassasiyeti Tedavileri


Diş hassasiyeti; dişlerin soğuk, sıcak, tatlı veya ekşi yiyecek ve içeceklerle temas etmesi halinde ortaya çıkan ağrı ve rahatsızlık durumudur. Bu durum, dişin dış yüzeyini kaplayan mine tabakasının aşınması veya dişeti çekilmesi sonucu dişin dentin adı verilen daha hassas tabakasının açığa çıkmasıyla ortaya çıkmaktadır. Diş hassasiyetinin pek çok nedeni olabileceği gibi tedavileri de etkene göre farklılık gösterebilmektedir. Diş bütünlüğünün bozulmadığı, sadece dişeti çekilmesine bağlı hassasiyet olması durumunda, hassasiyet giderici diş macunları ile ilgili dişlere düzenli masaj yapılması hassasiyetin büyük ölçüde azalmasına fayda sağlamaktadır. Bunun dışında lazer ile hassasiyet terapisi ve dişeti çekilmesine yönelik dişeti ameliyatları da tedavi seçenekleri arasındadır. Diş bütünlüğünün yanlış diş fırçalama, diş sıkma gibi sebeplerle bozulduğu, dişlerin aşındığı durumlarda oluşan hassasiyetlerde ise dolgu materyalleri ile restorasyonlar, kanal tedavisi veya dişin seramik restorasyonlar ile kaplanması en sık yapılan tedavi yöntemleridir.

Lazer Destekli Dişeti Estetiği

Lazer Destekli Dişeti Estetiği


Lazer destekli dişeti estetiği, dişetlerinin şeklini ve görünümünü iyileştirmek için lazer teknolojisinin kullanıldığı bir diş tedavi yöntemidir. Bu işlem, genellikle dişeti çizgisinin asimetrik olduğu, çeşitli sebeplerle dişeti büyümelerinin gözlendiği veya gülme sırasında dişetlerinin çok fazla göründüğü durumlarda (gummy smile olarak da bilinir) uygulanır. Lazer destekli diş eti estetiği, geleneksel cerrahi yöntemlere kıyasla daha az ağrılı ve daha hızlı iyileşme süresine sahiptir. Lazer destekli diş eti estetiği, estetik görünümü iyileştirmenin yanı sıra, diş eti sağlığını korumak ve potansiyel diş eti hastalıklarını önlemek için de önemlidir. Ancak bu tedavi yöntemi herkes için uygun olmayabilir, bu nedenle işlem öncesinde detaylı bir diş hekimi muayenesi ve değerlendirmesi gereklidir.

Dudağın Yeniden Konumlandırılması (Gummy Smile)

Dudağın Yeniden Konumlandırılması (Gummy Smile)


Dudak yeniden konumlandırma tedavisi, aşırı diş eti görünümünü (gummy smile) azaltmak için yapılan cerrahi bir işlemdir. Bu işlem, özellikle gülümserken dişetlerinin fazla görünmesinden rahatsız olan kişiler için uygundur. Tedavi, üst dudağın konumunu değiştirerek, gülümseme sırasında diş etlerinin daha az görünmesini sağlar. Dudak yeniden konumlandırma tedavisi estetik bir işlem olup, hastanın görünümündeki ve özgüvenindeki iyileşmeye odaklanır. Ancak her cerrahi işlemde olduğu gibi, bu tedavinin de riskleri ve yan etkileri vardır, bu yüzden karar vermeden önce detaylı bir değerlendirme ve cerrahla görüşme yapılması önemlidir.

Pembe estetik uygulamaları

Pembe estetik uygulamaları


`Pembe estetik` uygulamaları, diş etlerinin sağlığını ve görünümünü iyileştirmeye yönelik diş hekimliği prosedürlerini ifade eder. Bu terim, diş etlerinin (pembe dokuların) estetik görünümünü iyileştirmek için yapılan işlemleri kapsar. Pembe estetik uygulamaları arasında dişeti çekilmelerinin tedavisi, dişeti düzeyinin yeniden şekillendirilmesi ve diş eti renklenmelerinin giderilmesi gibi çeşitli işlemler bulunur. Her pembe estetik uygulaması, kişinin ağız sağlığı durumuna ve estetik beklentilerine göre özelleştirilir. Tedavi planı yapılırken, dişlerin genel sağlığı ve fonksiyonelliği de göz önünde bulundurulur. Bu tür estetik müdahaleler periodontologlar (diş eti hastalıkları uzmanları) tarafından gerçekleştirilir. Her zaman olduğu gibi, bu tür bir estetik işleme karar vermeden önce ayrıntılı bir değerlendirme ve profesyonel bir danışmanlık gereklidir.

Kron boyu uzatma operasyonları

Kron boyu uzatma operasyonları


Kron boyu uzatma operasyonları, dişlerin kron adı verilen görünen kısmının boyutunu artırmak için yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu operasyonlar genellikle, dişlerin çok kısa görünmesine neden olan aşırı diş eti dokusunun veya bazen altında yatan kemik dokusunun çıkarılmasıyla gerçekleştirilir. Kron boyu uzatma, hem estetik hem de fonksiyonel nedenlerle yapılabilir. Özellikle kırık dişlerde, kırık hattının dişeti altına uzandığı durumlarda dişin çekilmemesi ve restore edilebilmesi amacıyla çok sık uygulanan bir dişeti ameliyatıdır.

Restoratif Tedavi ve Endodonti

Kanal Tedavisi

Kanal Tedavisi


Kanal tedavisi, zarar görmüş veya enfekte olmuş pulpa dokusunun (dişin sinir ve damarlarını içeren kısmı) çıkarılması ve takiben dişin temizlenip doldurularak tedavi edildiği bir işlemdir. Bu tedavi genellikle dişin çürümesi, bir travma, çatlak ya da kırık sonucu pulpanın zarar görmesi durumlarında uygulanır.Lokal anestezi ile ağrısız bir şekilde yapılan bir işlemdir. Bu tedavi, zarar görmüş dişin çekilmesini önleyerek, dişin ağızda kalmasını sağlar ve çiğneme fonksiyonunu korur. Ayrıca, ağrıyı giderir ve enfeksiyonun yayılmasını önler. Her ne kadar kanal tedavisi dişin doğal yapısını tamamen koruyamasa da, dişi kaybetmekten daha iyi bir alternatiftir ve modern diş hekimliğinde sıkça başvurulan bir yöntemdir.

Kanal Tedavisi Tekrari

Kanal Tedavisi Tekrari


Kanal tedavisi tekrarı, daha önce kanal tedavisi yapılmış bir dişte tekrar ortaya çıkan enfeksiyon veya diğer problemler nedeniyle gerekli olan bir işlemdir. Kanal tedavisi tekrarını gerektiren başlıca nedenler:

  • Yeniden Enfeksiyon: Eğer dolgu malzemesi zamanla bozulursa veya dişin sızdırmazlığı yeterince güçlü değilse, bakteriler yeniden dişin içine sızabilir ve enfeksiyonu tetikleyebilir.
  • Tedavi Edilmemiş Kanallar: Bazı dişler beklenmedik kanal yapısına sahip olabilir. İlk tedavide tüm kanalların tamamen temizlenmemesi veya gözden kaçması durumunda, kalan bakteriler sorun oluşturabilir.
  • Dişin Kırılması veya Çatlaması: Kanal tedavisi görmüş dişler daha kırılgan olabilir. Dişin kırılması veya çatlaması, koruyucu dış tabakayı bozarak bakterilerin içeri girmesine yol açabilir.
  • Yeni Çürüklerin Oluşması: Kanal tedavisi yapılmış bir dişte yeni bir çürük oluşması, koruma altındaki alanlara zarar verebilir ve enfeksiyon riskini artırabilir.

Kanal tedavisi tekrarı, uygun şekilde yapıldığında, dişi kurtarmak ve fonksiyonelliğini sürdürmek için etkili bir yöntemdir. Ancak, her durum farklı olduğu için, özel bir tedavi planı için bir diş hekimiyle danışmak önemlidir.

Periapikal Lezyonlu Dişlerde Kanal Tedavisi

Periapikal Lezyonlu Dişlerde Kanal Tedavisi


Periapikal lezyon, dişin kökünün ucunda, yani periapikal bölgede oluşan bir patolojik değişikliktir. Genellikle dişin pulpa dokusundaki (sinir ve damar dokusu) enfeksiyonun sonucu olarak gelişir ve bu enfeksiyon diş kökünün ucundaki kemik dokusunda iltihaplanmaya veya kist oluşumuna yol açabilir. Periapikal lezyonlu dişlerde kanal tedavisi, bu enfeksiyonun ve iltihabın tedavi edilmesi ve dişin kurtarılması için temel bir yöntemdir.

Periapikal lezyonlu dişlerde kanal tedavisi, dişin ağız içindeki varlığını korumak ve daha ciddi komplikasyonları önlemek için etkili bir tedavidir. Ancak, her durum farklıdır ve tedaviye karar vermeden önce bir diş hekimine danışmak önemlidir. Diş hekimi, duruma uygun en iyi tedavi yöntemini belirleyecektir.

Kanal Tedavisi Sonrası Renklenmiş Dişlerin Beyazlatılması(Devital Beyazlatma)

Kanal Tedavisi Sonrası Renklenmiş Dişlerin Beyazlatılması(Devital Beyazlatma)


Devital beyazlatma, kanal tedavisi yapılmış (devital) ve zamanla renk değişikliğine uğramış dişlerin beyazlatılması için kullanılan bir yöntemdir. Kanal tedavisi sonrası, kanal dolum materyali olarak kullanılan turuncu renkli gütaperkanı doğru seviyede uzaklaştırılamaması sonucu dişte renklenme olabilmektedir.Aynı zamanda travma sonucu dişin canlılığını kaybettiği durumlarda da dişte renklenmeler görülebilmektedir.Bu durumda kanal tedavisini takiben devital beyazlatma işlemi uygulanmaktadır.Devital beyazlatma işlemi, dişin içine ağartıcı materyal uygulanarak dişlerin estetik görünümünü iyileştirmeyi amaçlar.

Kırık Diş Restorasyonları

Kırık Diş Restorasyonları


Kırık diş restorasyonları, dişin kırılması veya çatlaması sonucu meydana gelen hasarı onarmak için uygulanan tedavi yöntemleridir. Kırık dişlerin tedavisi, kırığın boyutu, yerleşimi ve dişin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Kırık dişler için uygulanan restorasyon yöntemleri:

  • Dolgu: Küçük kırıklar genellikle dolgu malzemesi ile onarılabilir. Diş hekimi, kırık bölgeyi temizler ve dolgu malzemesi ile doldurur.
  • Kaplamalar (Veneers): Özellikle ön dişlerdeki kırıklar için uygundur. İnce seramik kaplamalar dişin ön yüzeyine yapıştırılarak veya kompozit laminalar ile estetik bir görünüm sağlanır.
  • Kronlar: Dişin büyük bir kısmı kırıldığında veya dolguyla onarımı mümkün olmadığında kronlar tercih edilir. Kron, dişin üzerini tamamen kaplayarak koruma ve estetik görünüm sağlar.
  • Kanal Tedavisi: Kırık, dişin pulpa (sinir) dokusuna ulaştıysa, kanal tedavisi gerekebilir. Bu işlem, enfekte pulpa dokusunun çıkarılması ve kanalın temizlenerek doldurulmasını içerir.
  • Diş İmplantları: Çok ciddi kırıklarda, dişin kurtarılması mümkün olmayabilir. Bu durumda, diş çekimi ve yerine implant yerleştirilmesi gerekebilir.
  • Onlay ve İnlay Restorasyonlar: Dişin çiğneme yüzeyindeki büyük kırıklar için onlay ve inlay restorasyonlar uygulanabilir. Bu yöntemler, dişin doğal formunu ve işlevselliğini korur.

Kırık diş restorasyonları, hem estetik hem de fonksiyonel iyileştirme sağlar. Tedavi yöntemi, dişin kırılma derecesine ve hastanın genel diş sağlığına göre belirlenir. Her durum farklı olduğu için, en uygun tedavi seçeneği ve planı için bir diş hekimi ile görüşmek önemlidir. Diş hekimi, kırık dişin durumuna göre en uygun restorasyon yöntemini belirleyecektir.

Diş Beyazlatma - Bleaching

Diş Beyazlatma - Bleaching


Diş beyazlatma, dişlerin rengini açmak ve daha parlak bir gülümseme elde etmek için kullanılan popüler bir kozmetik diş hekimliği işlemidir. Bu işlem, renk değişikliklerini azaltarak dişlerin daha beyaz görünmesini sağlar. Diş beyazlatma yöntemleri:

  • Profesyonel (Ofis Tipi) Beyazlatma: Diş kliniklerinde, diş hekimi tarafından gerçekleştirilen bu işlemde, güçlü beyazlatıcı ajanlar kullanır. Diş hekimi, diş etlerini korumak için özel bir bariyer uygular ve sonra beyazlatıcı jeli dişlerin üzerine sürer. Bu jel, genellikle bir ışık kaynağı ile etkinleştirilir.
  • Evde Diş Beyazlatma Kitleri: Diş hekimleri tarafından sağlanan evde kullanım için özel olarak hazırlanan beyazlatma plaklarını ve beyazlatma jellerini içerir. Bu yöntemde, hastalar belirli bir süre boyunca her gün beyazlatma jeli içeren plakları dişlerine uygular.

Diş Beyazlatmanın Etkileri ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Etkinlik: Profesyonel beyazlatma genellikle en etkili sonuçları verir. Evde beyazlatma kitleri ve reçetesiz ürünler daha az etkili olabilir.
  • Geçici Hassasiyet: Bazı insanlar beyazlatma işleminden sonra dişlerinde geçici hassasiyet yaşayabilirler.
  • Sonuçların Süresi: Beyazlatma işleminin etkileri kalıcı değildir. Dişlerin yeniden renklenmesini önlemek için iyi ağız hijyeni ve belirli gıda ve içeceklerden kaçınmak önemlidir.
  • Herkes İçin Uygun Değildir: Beyazlatma işlemi her türlü lekeyi veya renk değişikliğini düzeltemeyebilir. Örneğin, diş içi renklenmeler genellikle beyazlatma ile düzelmez.

Diş beyazlatma işlemi, kişinin mevcut diş sağlığına ve estetik hedeflerine bağlı olarak, diş hekimi tarafından önerilen en uygun yöntemle yapılmalıdır. Ayrıca, herhangi bir beyazlatma işlemine başlamadan önce bir diş hekimine danışmak önemlidir, çünkü bazı diş ve diş eti sorunları beyazlatma işlemini etkileyebilir veya onun için uygun olmayabilir.

Kompozit Dolgu

Kompozit Dolgu


Kompozit dolgu, diş çürüklerinin tedavisinde ve dişlerdeki küçük kırıkların veya çatlakların onarımında kullanılan, estetik açıdan tercih edilen bir diş dolgu materyalidir. Bu dolgular, diş rengine uygun kompozit malzemeden yapılmıştır ve doğal diş görünümünü taklit etmektedir.

Kole Dolgusu

Kole Dolgusu


Kole dolgusu, dişin diş eti sınırında bulunan ve kole diye adlandırılan bölgesinde bulunan çürüklerin veya aşınmaların kompozit dolgu materyali ile tedavisidir. Bulunduğu bölge itibarıyla estetik bir dolgu işlemidir.

Estetik Dolgu

Estetik Dolgu


Estetik dolgu, diş çürüklerinin tedavisinde veya dişlerdeki kozmetik düzeltmelerde kullanılan, diş rengiyle uyumlu dolgu malzemeleridir. Kompozit dolgu materyalleri kullanılarak yapılır ve doğal dişin görünümünü taklit eder. Bu tür dolgular, özellikle ön dişlerdeki estetik ihtiyaçlar için tercih edilir.

Kompozit Lamina

Kompozit Lamina


Kompozit lamina, dişlerin estetik görünümünü iyileştirmek için kullanılan bir diş hekimliği uygulamasıdır. Genellikle dişlerin renk, şekil, boyut ve pozisyonundaki istenmeyen durumları düzeltmek için tercih edilir. Kompozit dolgu materyali, dişin ön yüzeyine direkt olarak uygulanır ve işlenir, böylece dişin görünümü tek seansta iyileştirilir.Kompozit lamina, estetik diş hekimliğinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir ve doğru uygulandığında, dişlerin görünümünde önemli iyileştirmeler sağlayabilir.

Protetik Diş Tedavisi

Zirkonyum Kaplama

Zirkonyum Kaplama


Zirkonyum kaplama, diş hekimliğinde estetik ve fonksiyonel ihtiyaçları karşılamak için kullanılan popüler bir diş kaplama türüdür. Zirkonyum dioksit, dayanıklılığı ve doğal diş görünümünü taklit edebilme özelliği ile bilinir. Bu nedenle, özellikle ön dişlerde estetik bir çözüm olarak tercih edilir, ancak arka dişlerde de kullanılabilir.

Zirkonyum kaplamalar, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan mükemmel sonuçlar sunabilir. Ancak, her hasta ve diş durumu farklı olduğu için, en uygun tedavi seçeneği ve planı için bir diş hekimi ile görüşmek önemlidir. Diş hekimi, hastanın ihtiyaçlarına ve dişlerinin durumuna göre en uygun tedavi yöntemini belirleyecektir.

Metal Destekli Porselen Kaplama

Metal Destekli Porselen Kaplama


Metal destekli porselen kaplama, hem metalin dayanıklılığını hem de porselenin estetik görünümünü birleştiren bir diş kaplama türüdür. Bu tür kaplamalar, özellikle büyük çiğneme kuvvetlerine maruz kalan arka dişler için uygun olup, uzun süreli dayanıklılık sunarlar.

Metal alt yapı, kaplamanın güçlü ve dayanıklı olmasını sağlar, bu nedenle yüksek çiğneme kuvvetlerine maruz kalan dişlerde tercih edilir.Porselenin doğal diş rengi ve doku taklit etme özelliği sayesinde, kaplama estetik bir görünüme sahip olur.Metal destekli porselen, vücutla genellikle iyi uyum sağlar, ancak metal alerjileri olan bireylerde sorun oluşturabilir.Metal destekli porselen kaplamalar, tam seramik veya zirkonyum kaplamalara göre genellikle daha ekonomiktir.

Metal destekli porselen kaplamalar, hem estetik hem de fonksiyonel ihtiyaçları karşılayabilen sağlam bir kaplama çözümü sunar. Ancak, her hasta ve diş durumu farklı olduğu için, en uygun tedavi seçeneği ve planı için bir diş hekimi ile görüşmek önemlidir. Diş hekimi, hastanın ihtiyaçlarına ve dişlerinin durumuna göre en uygun tedavi yöntemini belirleyecektir.

Cam Seramik Kaplama(EMAX)

Cam Seramik Kaplama(EMAX)


Cam seramik kaplama, diş hekimliğinde estetik ve fonksiyonel restorasyonlar için kullanılan bir kaplama türüdür. Bu kaplamalar, yüksek oranda cam içeren seramik malzemelerden yapılır ve özellikle estetik görünüm açısından tercih edilir. Cam seramik kaplamalar, doğal dişin rengini, şeffaflığını ve parlaklığını taklit edebilen mükemmel estetik özelliklere sahiptir.

Cam seramik, doğal dişin görünümünü en iyi şekilde taklit edebilen malzemelerden biridir. Renk uyumu ve ışık geçirgenliği açısından üstün estetik sonuçlar sunar.Vücutla uyumlu olup, alerjik reaksiyonlara neden olma olasılığı düşüktür.Cam seramik, dayanıklı bir malzeme olmakla birlikte, metal destekli veya zirkonyum kaplamalar kadar güçlü olmayabilir. Bu nedenle, daha çok estetik açıdan önemli olan ön dişlerde kullanılır. Uzun süreli renk kararlılığı ve leke direnci sunar.

Cam seramik kaplamalar, estetik olarak mükemmel sonuçlar sunar ve özellikle ön dişlerde tercih edilen bir seçenektir. Ancak, her hasta ve diş durumu farklı olduğu için, en uygun tedavi seçeneği ve planı için bir diş hekimi ile görüşmek önemlidir. Diş hekimi, hastanın ihtiyaçlarına ve dişlerinin durumuna göre en uygun tedavi yöntemini belirleyecektir.

Porselen Lamina

Porselen Lamina


Porselen lamina, özellikle ön dişlerin estetik iyileştirilmesi için kullanılan ince porselen kaplamalardır. Bu kaplamalar, dişlerin rengini, şeklini, boyutunu ve hizalanmasını iyileştirmek amacıyla tasarlanmıştır ve doğal diş görünümüne oldukça yakındır. Porselen laminanın doğal diş rengiyle mükemmel uyumu ve ışık geçirgenliği, estetik diş hekimliğinde popüler bir seçenek haline getirmiştir.

Porselen laminalar, doğal diş görünümünü taklit edebilir ve yüksek estetik sonuçlar sunar. Porselen, zamanla renk değiştirmeye karşı dirençlidir ve leke tutmaz.Doğru bakım ile porselen laminalar uzun süre dayanıklılık gösterir.Dişin doğal yapısının çok azı aşındırılır, bu nedenle oldukça koruyucu bir tedavidir.

Porselen laminalar, estetik diş hekimliğinde mükemmel sonuçlar sunabilir. Ancak, her hasta ve her diş durumu farklı olduğu için, en uygun tedavi seçeneği ve planı için bir diş hekimi ile görüşmek önemlidir. Diş hekimi, hastanın ihtiyaçlarına ve dişlerinin durumuna göre en uygun tedavi yöntemini belirleyecektir.

Inlay-Onlay-Overlay Kaplama

Inlay-Onlay-Overlay Kaplama


Inlay, onlay ve overlay, diş restorasyonları için kullanılan yöntemlerdir ve özellikle dişin çiğneme yüzeyindeki hasarları onarmak için tercih edilirler. Bu yöntemler, dişin şeklini, işlevselliğini ve estetiğini iyileştirmek amacıyla kullanılır ve genellikle orta ila büyük ölçekli çürüklerin veya hasarların tedavisinde etkilidirler.

Inlay, dişin çiğneme yüzeyindeki çukurlara (fissürler) yerleştirilen ve genellikle dişin arasında kalan kısımları kaplayan bir dolgudur.Genellikle laboratuvarda özel olarak hazırlanır ve dişin iç çukurlarına tam oturacak şekilde yapılır.Porselen veya kompozit kullanılabilir. Küçük ila orta ölçekli çürüklerde veya diş kırıklarında tercih edilir.

Onlay, inlay'e benzer, ancak bir veya daha fazla diş tüberkülünü kaplayacak şekilde genişletilmiş bir dolgudur.Onlayler de laboratuvarda özel olarak hazırlanır ve dişin çiğneme yüzeyine uyarlanır.Porselen veya kompozit kullanılabilir.Orta ila büyük çürüklerde veya dişin daha geniş alanının onarımında kullanılır.

Overlay, dişin tamamını veya büyük bir kısmını kaplayan, onlaydan daha geniş kapsamlı bir restorasyondur.Özellikle dişin büyük bir kısmı hasar gördüğünde veya geniş restorasyon ihtiyacı olduğunda kullanılır. Genellikle porselen veya kompozit kullanılır.Geniş çürükler, diş kırıkları ve aşırı aşınma durumlarında tercih edilir.

Bu restorasyon türleri, dişin durumuna ve ihtiyaçlarına göre diş hekimi tarafından önerilir. Her durum farklı olduğu için, en uygun tedavi seçeneği ve planı için bir diş hekimi ile görüşmek önemlidir. Diş hekimi, hastanın ihtiyaçlarına ve dişlerinin durumuna göre en uygun tedavi yöntemini belirleyecektir.

İmplant Destekli Hareketli Protez

İmplant Destekli Hareketli Protez


İmplant destekli hareketli protezler, diş kaybı yaşayan bireyler için geliştirilmiş, hem implant teknolojisinden hem de hareketli protezlerin pratikliğinden yararlanan bir diş restorasyon çözümüdür. Bu sistem, özellikle birden fazla diş kaybı yaşayan ve sabit protezlere uygun olmayan hastalar için uygundur. Protez, implantlar üzerine oturtulur.İmplantlar sayesinde protezler, daha stabil ve rahat bir kullanım sunar. Bu, yemek yeme ve konuşma sırasında daha fazla konfor ve işlevsellik sağlar. İmplantlar, çene kemiğinin uyarılmasını ve korunmasını sağlayarak zamanla oluşabilecek kemik kaybını önler.

İmplant destekli hareketli protezler, diş kaybı yaşayan hastalar için işlevsel ve estetik bir çözüm sunar. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir, bu nedenle en uygun tedavi seçeneği için bir diş hekimiyle detaylı bir değerlendirme yapmak önemlidir.

Hassas Bağlantılı Bareketli Protez

Hassas Bağlantılı Bareketli Protez


Hassas bağlantılı hareketli protezler, kısmi diş kaybı olan hastalar için tasarlanmış, hem sabit hem de hareketli protez özelliklerini birleştiren özel bir diş protezi çeşididir. Bu protezler, kalan doğal dişlere hassas bağlantı mekanizmaları (özellikle özel klipsler, barlar veya diğer tutucu parçalar) ile bağlanır. Bu sistem, protezin daha stabil olmasını sağlar ve daha fazla konfor ve fonksiyonellik sunar. Bu tür protezler, kalan doğal dişleri destekler ve korur, aynı zamanda çiğneme kuvvetlerini eşit bir şekilde dağıtarak dişler üzerindeki stresi azaltır. Hassas bağlantılar, protezin ağızda sabit kalmasını sağlar, bu da yemek yeme ve konuşma sırasında daha fazla konfor ve işlevsellik sağlar. Protezler, temizlik ve bakım için kolayca çıkarılabilir ve takılabilir. Hassas bağlantılı protezler, doğru bakımla uzun süre kullanılabilir.

Hassas bağlantılı hareketli protezler, kısmi diş kaybı olan hastalar için işlevsel ve estetik bir çözüm sunar. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir, bu nedenle en uygun tedavi seçeneği için bir diş hekimiyle detaylı bir değerlendirme yapmak önemlidir.

Kişiye Özel Gülüş Tasarımı

Kişiye Özel Gülüş Tasarımı


Kişiye özel gülüş tasarımı, bireyin yüz yapısına, kişisel tercihlerine ve estetik beklentilerine uygun olarak, dişlerin ve gülüşün estetik görünümünü iyileştirmeyi amaçlayan kapsamlı bir diş hekimliği uygulamasıdır. Bu süreç, hastanın mevcut diş durumunu değerlendirerek ve bu bilgiler doğrultusunda kişisel ihtiyaç ve beklentilere uygun bir tedavi planı oluşturarak gerçekleştirilir.

Hastanın diş yapısı, ağız sağlığı, yüz şekli ve gülüşü detaylı bir şekilde incelenir. Hastanın estetik beklentileri, gülüşle ilgili endişeleri ve genel sağlık durumu göz önünde bulundurulur. Diş rengi, şekli, boyutu ve dişlerin konumu gibi faktörler göz önünde bulundurularak kişiye özel bir tedavi planı hazırlanır. Plan kapsamında diş beyazlatma, porselen laminalar, zirkonyum kaplamalar, ortodontik tedaviler, diş eti seviyelemesi gibi çeşitli diş hekimliği uygulamaları yapılabilir. Tedavi tamamlandıktan sonra, gülüşün doğal ve estetik görünümünü sağlamak için son kontroller ve gerekirse düzenlemeler yapılır.

Kişiye özel gülüş tasarımı, her hastanın benzersiz ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir. Bu nedenle, herhangi bir estetik diş tedavisine başlamadan önce kapsamlı bir değerlendirme ve planlama için bir diş hekimiyle görüşmek önemlidir. Diş hekimi, hastanın ihtiyaçlarına ve dişlerinin durumuna göre en uygun tedavi yöntemini ve planını belirleyecektir.

İmplant Üstü Hibrit Protez

İmplant Üstü Hibrit Protez


İmplant üstü hibrit protezler, tam dişsizlik durumlarında veya büyük ölçüde diş kaybı yaşayan bireyler için geliştirilmiş, sabit bir protez çözümüdür. Bu protezler, çene kemiğine yerleştirilen birden fazla implant üzerine sabitlenir ve hem estetik hem de fonksiyonel bir restorasyon sağlarlar.

Hibrit protezler, çene kemiğine yerleştirilen implantlar üzerine kalıcı olarak sabitlenir, bu nedenle hareketli protezler gibi çıkarılmazlar. implantların sağladığı güçlü destek sayesinde, bu protezler yüksek derecede stabilite ve konfor sunar. Çiğneme ve konuşma fonksiyonları büyük ölçüde iyileştirilir. Hibrit protezler, doğal diş görünümünü taklit edebilen malzemelerden yapılır ve estetik açıdan tatmin edici sonuçlar sağlar. İmplantlar, çene kemiğinin uyarılmasını ve sağlığının korunmasını sağlar, böylece zamanla oluşabilecek kemik kaybını önler.

Gerekli sayıda implant, çene kemiğine cerrahi olarak yerleştirilir. İmplantların kemikle bütünleşmesi için bir iyileşme süresi gereklidir. İmplantların çene kemiğindeki tutunma süresinden sonra, ölçüler alınır ve hibrit protez hazırlanır. Protez, implantlar üzerine sabitlenir.

İmplant üstü hibrit protezler, tam dişsizlik durumlarında veya büyük ölçüde diş kaybı yaşayan hastalar için etkili ve uzun süreli bir çözüm sunar. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir, bu nedenle en uygun tedavi seçeneği için bir diş hekimiyle detaylı bir değerlendirme yapmak önemlidir.

Diş Sıkma Tedavileri

Diş Sıkma Tedavileri


Diş sıkma (bruksizm), genellikle stres veya anksiyete gibi faktörlerden kaynaklanan ve uyku sırasında veya uyanıkken meydana gelebilen, bilinçsiz diş gıcırdatma veya sıkma eylemidir. Bu durum, dişlerde aşınmaya, diş eti problemlerine, çene ağrılarına ve baş ağrılarına yol açabilir. Diş sıkmanın tedavisi, altta yatan nedenlerin ele alınmasını ve semptomların hafifletilmesini içerir. Diş sıkma tedavileri;

  • Gece Plakları ve Splintler: Diş hekimleri tarafından özel olarak hazırlanan gece plakları veya splintler, dişler arasına yerleştirilir ve diş sıkmanın neden olduğu basıncı azaltır. Plaklar, dişlerin birbirine temasını önleyerek aşınmayı ve diğer zararları en aza indirir.
  • Stres Yönetimi: Stres ve anksiyete, bruksizmin yaygın nedenlerindendir. Stres yönetimi teknikleri, rahatlama egzersizleri, meditasyon ve gerekirse psikoterapi yararlı olabilir.
  • Çene Egzersizleri ve Fizik Tedavi: Çene kaslarını gevşetmek ve çene hareketini iyileştirmek için özel egzersizler ve fizik tedavi yöntemleri uygulanabilir.
  • İlaç Tedavisi: Bazı durumlarda, kas gevşeticiler veya anksiyeteyi azaltıcı ilaçlar kullanılabilir. Ancak, bu tür ilaçlar sadece kısa süreli kullanım için ve doktor kontrolünde olmalıdır.
  • Diş Tedavileri: Diş sıkmanın neden olduğu aşırı aşınma veya hasar durumunda, dişlerin restorasyonu için dolgu, kron veya diğer diş hekimliği tedavileri gerekebilir.
  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Kafein ve alkol tüketiminin azaltılması, düzenli uyku düzeninin sağlanması ve çene kaslarını gerebilecek alışkanlıklardan (örneğin sakız çiğneme) kaçınma bruksizmi azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Diş sıkma uzun süre devam ettiğinde ciddi diş ve çene sorunlarına yol açabilir, bu yüzden erken müdahale önemlidir. Her hastanın durumu farklıdır ve tedavi kişiye özgü olmalıdır. Diş sıkmanın etkilerini izlemek ve yönetmek için düzenli diş hekimi ziyaretleri önemlidir.

    Diş sıkma tedavisi, hastanın spesifik durumuna ve ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmelidir. Altta yatan nedenlerin anlaşılması ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması için bir diş hekimine başvurmak önemlidir.

    Çene Eklem Rahatsızlıklarının Tedavisi

    Çene Eklem Rahatsızlıklarının Tedavisi


    Çene eklemi rahatsızlıkları (temporomandibular eklem disfonksiyonları veya TMD), çene eklemi ve çevresindeki kaslarda ağrı, rahatsızlık ve fonksiyon bozukluklarına neden olan yaygın sorunlardır. Bu rahatsızlıkların tedavisi, genellikle ağrıyı azaltmayı, çene fonksiyonlarını iyileştirmeyi ve altta yatan nedenleri ele almayı amaçlar. Tedavi yöntemleri;

  • Medikal Tedavi: Ağrı ve iltihap için anti-inflamatuar ilaçlar ve kas gevşeticiler reçete edilebilir. Bu ilaçlar, kısa süreli rahatlama sağlamak için kullanılır.
  • Fizik Tedavi: Çene hareketlerini iyileştirmek ve kas gerginliğini azaltmak için fizik tedavi uygulamaları önerilebilir. Bu tedaviler, çene egzersizleri, masaj ve ısı uygulamasını içerebilir.
  • Ortodontik Tedaviler: Çene eklemi sorunlarının altında yatan nedenlerden biri, anormal diş hizalanması veya ısırma bozuklukları olabilir. Bu durumlarda, ortodontik tedaviler etkili olabilir.
  • Okluzyon Ayarlaması: Dişlerin ısırma yüzeylerinin yeniden şekillendirilmesi, çene eklemi üzerindeki baskıyı azaltabilir.
  • Splint veya Gece Plakları: Çene eklemi üzerindeki baskıyı azaltmak ve diş sıkma veya gıcırdatmanın etkilerini hafifletmek için özel olarak tasarlanmış çene eklemi splintleri veya gece plakları kullanılabilir.
  • Stres Yönetimi ve Davranışsal Terapiler: Stres ve anksiyete, çene eklemi rahatsızlıklarını tetikleyebilir veya kötüleştirebilir. Stres yönetimi teknikleri, gevşeme egzersizleri ve davranışsal terapiler bu durumda yardımcı olabilir.
  • Cerrahi Tedaviler: Cerrahi tedaviler, genellikle diğer yöntemlerle rahatlama sağlanamadığında ve ciddi yapısal problemler söz konusu olduğunda düşünülür.
  • Çene eklemi rahatsızlıklarının tedavisi, multidisipliner bir yaklaşım gerektirebilir ve sıklıkla diş hekimleri, ortodontistler, fizyoterapistler ve bazen de psikologların işbirliği içerisinde gerçekleştirilir. Hastaların, tedavi sürecinde aktif olarak yer alması ve önerilen egzersiz veya alışkanlık değişikliklerini uygulaması önemlidir.

    Diş sıkma tedavisi, hastanın spesifik durumuna ve ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmelidir. Altta yatan nedenlerin anlaşılması ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması için bir diş hekimine başvurmak önemlidir.

    Pedodonti

    Çocuklarda İlk Diş Hekimi Muayenesi


    Çocuklarda ilk diş hekimi muayenesi genellikle ilk dişlerin çıkmaya başlamasıyla birlikte yapılmalıdır. Bu, genellikle bebeklerin 6 ila 12 aylık oldukları döneme denk gelir. Amerikan Pediatrik Diş Hekimleri Akademisi (AAPD), çocukların ilk dişleri çıkmaya başladığında veya en geç 1 yaşına geldiklerinde ilk diş hekimi ziyaretini yapmalarını önerir. Bu ilk ziyaret sırasında, diş hekimi çocuğun ağzının genel sağlığını değerlendirir, herhangi bir erken çürük belirtisi olup olmadığını kontrol eder ve ebeveynlere çocuklarının diş sağlığına nasıl bakım yapacakları konusunda bilgi verir. Ayrıca, bu ziyaret çocuğun diş hekimi ile tanışması ve diş hekimi koltuğuna alışması açısından da önemlidir. Bu, gelecekteki diş hekimi ziyaretleri için çocukta olumlu bir tutum oluşturabilir.

    Çocuklarda Koruyucu Diş Hekimi Uygulamaları


    Çocuklarda koruyucu diş hekimliği, diş çürüklerini ve diğer diş sağlığı problemlerini önlemeye yönelik bir dizi uygulamayı içerir. Bu uygulamalar şunları kapsar:

  • Florür Tedavileri: Florür, diş minesini güçlendirerek çürüklere karşı koruma sağlar. Diş hekimleri genellikle belirli aralıklarla florür uygulamaları yaparlar.
  • Fissür Örtücüler: Arka dişlerdeki derin oyuklar ve çukurlar çürüme için risk oluşturabilir. Fissür örtücüler, bu oyukları ve çukurları kapatarak yiyecek artıklarının birikmesini ve bakteri oluşumunu önler.
  • Düzenli Diş Hekimi Kontrolleri: Çocukların düzenli olarak diş hekimine gitmeleri, erken aşamada potansiyel sorunların tespit edilmesini sağlar. Bu kontroller genellikle 4 ayda bir önerilir.
  • Ağız Hijyeni Eğitimi: Çocuklara doğru fırçalama ve diş ipi kullanımı gibi temel ağız bakımı alışkanlıkları öğretilir.
  • Beslenme Danışmanlığı: Şekerli ve asidik gıdalar diş çürüklerine neden olabilir. Diş hekimleri, çocukların diş sağlığını korumak için sağlıklı beslenme alışkanlıkları hakkında ebeveynlere ve çocuklara bilgi verir.
  • Erken Ortodontik Değerlendirme: Dişlerin ve çenenin düzgün gelişimini sağlamak için, çocuklarda erken yaşlarda ortodontik değerlendirme yapılabilir.
  • Bu uygulamalar, çocukların diş sağlığını korumak ve gelecekte daha ciddi diş sorunlarının önüne geçmek için önemlidir. Her çocuğun ihtiyaçları farklı olduğundan, spesifik koruyucu tedbirler ve tedavi planları için bir diş hekimi ile danışılması en iyisidir.

    Çocuklarda Diş Macunu Seçimi


    Çocuklarda diş macunu seçimi, çocuğun yaşı ve diş sağlığı ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Doğru diş macunu seçimi, çocukların ağız sağlığını korumak ve diş çürüklerini önlemek için önemlidir. İşte çocuklarda diş macunu seçerken dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar:

  • Florür İçeriği: Çocuklara özel formüle edilmiş, uygun miktarda florür içeren diş macunları tercih edilmelidir. Florür, diş minesini güçlendirerek çürüklere karşı koruma sağlar. Ancak, çok küçük çocuklar için fazla florür yutmalarını önlemek adına az florürlü veya florürsüz diş macunları da tercih edilebilir.
  • Yaşa Uygunluk: Bebekler ve küçük çocuklar için özel olarak formüle edilmiş diş macunları mevcuttur. Bu diş macunları, çocukların yutma ihtimaline karşı daha az florür içerir ve genellikle daha yumuşak bir tadı vardır.
  • Tat ve Koku: Çocukların diş macununun tadını ve kokusunu sevmesi önemlidir, çünkü bu onların düzenli olarak diş fırçalamalarını teşvik eder. Meyveli veya hafif tatlar, çocukların diş macununu daha çekici bulmalarını sağlayabilir.
  • ADA Onayı: Amerikan Diş Hekimleri Birliği (ADA) veya benzeri bir sağlık otoritesi tarafından onaylanmış diş macunlarını tercih etmek, ürünün güvenli ve etkili olduğundan emin olmanıza yardımcı olur.
  • Yutma Riski: Çok küçük çocuklar diş macununu yutma eğiliminde olabilirler. Bu nedenle, çok küçük çocuklar için `yutulabilir` veya `florürsüz` diş macunları tercih edilebilir.
  • Alerjenler ve Hassasiyetler: Bazı çocuklar belirli içeriklere karşı alerjik reaksiyonlar gösterebilir. Eğer çocuğunuzun belirli maddeye karşı bir hassasiyeti varsa, bu maddeleri içermeyen diş macunlarına yönelmek önemlidir.
  • Diş Hekimi Tavsiyesi: Çocuğunuzun özel diş sağlığı ihtiyaçları için bir diş hekiminden tavsiye almak her zaman en iyisidir.
  • Çocuklar için diş macunu seçerken bu faktörleri dikkate almak, çocuğunuzun diş sağlığını korumaya ardımcı olacak ve onlara iyi bir ağız bakım alışkanlığı kazandıracaktır.

    Doğru Bilinen Yanlış `Süt dişi zaten düşmeyecek mi?`


    Evet, süt dişleri zamanla düşer ve onların yerini kalıcı dişler alır. Ancak, süt dişlerinin de sağlıklı olması çok önemlidir.

  • Doğru Beslenme: Sağlıklı süt dişleri, çocuğun düzgün ve sağlıklı bir şekilde beslenmesine yardımcı olur. Çiğneme yeteneğini etkiler, dolayısıyla besinlerin daha iyi sindirilmesine katkıda bulunur.
  • Konuşma Gelişimi: Süt dişleri, çocuğun konuşma yeteneklerinin gelişmesinde önemli bir rol oynar. Doğru telaffuz için gereklidir.
  • Kalıcı Dişlerin Doğru Yerleşimi: Süt dişleri, kalıcı dişler için bir nevi rehber görevi görür. Sağlıklı ve düzgün bir şekilde düzenlenmiş süt dişleri, kalıcı dişlerin doğru yerde ve düzgün bir şekilde çıkmasına yardımcı olur.
  • Genel Sağlık: Süt dişlerindeki çürük ve enfeksiyonlar, çocuğun genel sağlığını etkileyebilir. Ağız sağlığının ihmal edilmesi, vücuttaki diğer sistemlere de zarar verebilir.
  • Özgüven ve Sosyal Gelişim: Sağlıklı bir gülümseme, çocuğun özgüvenini ve sosyal becerilerini olumlu yönde etkileyebilir.
  • Bu nedenle, süt dişlerinin düşeceği gerçeği, onların bakımının ihmal edilebileceği anlamına gelmez. Süt dişlerinin sağlığı, çocuğun genel ağız ve diş sağlığının temelini oluşturur.

    Çocuklarda Süt Dişi Tedavileri


  • Dolgu Tedavileri: Süt dişlerinde çürük oluştuğunda, diş hekimi çürüğü temizleyip boşluğu dolgu malzemesi ile doldurur. Bu, dişin daha fazla bozulmasını önler ve ağrıyı hafifletir.
  • Amputasyon: Süt dişlerinde amputasyon tedavisi, dişin pulpa dokusunun (dişin iç kısmındaki sinir ve damar dokusu) bir kısmının enfekte olması durumunda uygulanan bir prosedürdür. Bu tedavi, genellikle `pulpotomi` olarak adlandırılır ve süt dişlerindeki pulpa tedavilerinin en yaygın formudur.
  • Kanal Tedavisi: Süt dişlerinde kanal tedavisi, dişin iç kısmında (pulpada) enfeksiyon veya iltihaplanma olduğunda uygulanan bir tedavidir. Bu tedavi, genellikle dişin çürüğünün pulpayı etkilemesi durumunda gereklidir. Süt dişlerinde yapılan kanal tedavisi, yetişkinlerde yapılan kanal tedavisine benzer ama bazı önemli farklılıklar içerir. Ağrıyı Giderir: Enfekte süt dişi ağrıya ve rahatsızlığa neden olabilir. Kanal tedavisi, bu ağrıyı giderir. Dişin Erken Kaybını Önler: Enfekte süt dişi erken düşebilir, bu da kalıcı dişlerin düzgün bir şekilde sıralanmasını etkileyebilir. Yemek Yeme ve Konuşmayı Kolaylaştırır: Sağlıklı süt dişleri, çocuğun düzgün yemek yemesine ve net bir şekilde konuşmasına yardımcı olur. Genel Sağlığı Korur: Ağız sağlığının genel sağlık üzerinde önemli etkileri vardır. Enfekte bir diş, vücuttaki diğer sistemleri de etkileyebilir.
  • Kronlar: Ağır çürük veya kırık sonucu dişin büyük bir kısmı kaybedildiğinde, süt dişi için özel olarak tasarlanmış paslanmaz çelik veya zirkonyum kronlar kullanılabilir. Bu kronlar dişi korur ve işlevselliğini sürdürmesine yardımcı olur.
  • Çocuklarda Koruyucu Ortodontik Tedaviler


    Çocuklarda koruyucu ortodontik tedaviler, diş ve çene gelişimindeki potansiyel problemleri erkenden tespit etmek ve müdahale etmek için kullanılır. Bu tür tedaviler, genellikle gelecekte daha karmaşık ve maliyetli ortodontik tedavilere ihtiyaç duyulmasını önlemeye yardımcı olur.

  • Erken Değerlendirme ve Müdahale: Genellikle çocukların 6-8 yaşları arasında ilk değerlendirmelerini yapılır. Bu, çene gelişimi ve diş çıkışlarındaki anormallikleri erken bir aşamada tespit etmeye yardımcı olur.
  • Fonksiyonel Apareyler: Bu cihazlar, çocuğun çene gelişimini yönlendirmek ve dişlerin düzgün bir şekilde hizalanmasını sağlamak için kullanılır. Fonksiyonel apareyler, genellikle çene yapısındaki hafif anormallikleri düzeltmek için kullanılır.
  • Yer Tutucular: Bir süt dişi erken kaybedildiğinde, alan koruyucuları kullanılır. Bu cihazlar, kaybedilen dişin yerini korur ve kalıcı dişin doğru bir şekilde çıkmasına yardımcı olur.
  • Habit Apareyleri: Parmak emme veya dil itme gibi alışkanlıklar, diş ve çene yapısında problemlere yol açabilir. Habit apareyleri bu alışkanlıkları engelleyerek çene ve dişlerin doğru gelişimini teşvik eder.
  • Diş Çapraşıklığının Önlenmesi: Çocukların dişlerindeki hafif çapraşıklıklar, erken dönemde müdahale edilerek gelecekte daha büyük sorunların önüne geçilebilir.
  • Ortodontik Takip: Çocuğun diş ve çene gelişimi düzenli olarak izlenir, böylece herhangi bir potansiyel sorun erkenden tespit edilip müdahale edilebilir.
  • Çocuklarda koruyucu ortodontik tedavi, her çocuğun ihtiyacına ve durumuna göre değişiklik gösterir. Erken müdahale, genellikle daha kısa ve daha az karmaşık tedavi süreçleri anlamına gelir. Bu nedenle, çocukların düzenli olarak değerlendirilmesi önemlidir.

    Çocuklarda Genel Anestezi Altında Diş Tedavileri


    Çocuklarda genel anestezi altında diş tedavileri, belirli durumlarda ve özel koşullarda gerekebilir. Genel anestezi, çocuğun tedavi sırasında tamamen bilinçsiz olmasını sağlar ve aşağıdaki gibi durumlarda tercih edilebilir:

  • Kapsamlı Diş Çalışmaları: Çok sayıda dişin tedavi edilmesi gerektiğinde veya kapsamlı diş işlemleri yapılması gerektiğinde genel anestezi uygulanabilir.
  • Aşırı Dental Fobi veya Anksiyete: Bazı çocuklar diş hekiminden aşırı derecede korkar veya anksiyete yaşarlar. Bu durumlarda, çocuğun rahatlatılması ve tedavinin güvenli bir şekilde tamamlanabilmesi için genel anestezi kullanılabilir.
  • Özel İhtiyaçlar: Bazı çocuklar, özellikle gelişimsel, davranışsal veya tıbbi özel ihtiyaçları olanlar, diş hekimi koltuğunda uzun süre oturamayabilir veya tedaviye uyum gösteremeyebilir. Bu çocuklar için genel anestezi, tedaviyi kolaylaştırır.
  • Ağır Diş Çürükleri veya Kompleks Tedaviler: Ağır çürükler, kök kanal tedavisi veya büyük cerrahi işlemler gibi kompleks diş tedavileri için genel anestezi gerekebilir.
  • Travmatik Diş Hasarları: Ağır diş travmaları ve kazalar sonrasında yapılacak tedavilerde, çocuğun hareketsiz kalması ve ağrı hissetmemesi için genel anestezi tercih edilebilir.
  • Genel anestezi, diş tedavilerinde sıklıkla başvurulan bir yöntem değildir ve genellikle diğer seçenekler yetersiz kaldığında veya çocuğun özel durumu bunu gerektirdiğinde kullanılır. Genel anestezi ile tedavi planlanıyorsa, bu sürecin riskleri ve faydaları diş hekimi ve anestezi uzmanı tarafından aileye detaylı bir şekilde açıklanmalıdır. Her çocuğun durumu farklı olduğu için, en uygun tedavi yöntemi için bir pedodontiste (çocuk diş hekimi) danışmak önem taşımaktadır.

    Ortodonti

    Diş Teli Tedavisi


    Ortodontik tedavi, dişlerin hizalanmasını ve çenenin işlevselliğini iyileştirmek için uygulanan bir diş tedavisidir. Bu tedavi, dişlerin düzgün hizalanmasını sağlayarak, estetik bir gülüş elde etmenin yanı sıra, çiğneme ve konuşma işlevlerini de iyileştirmeyi amaçlar. Ayrıca, düzgün hizalanmış dişler, daha etkili ağız hijyeni ve uzun vadeli diş sağlığı için de önemlidir. Ortodontik tedavi yöntemleri;

  • Metal Braketler: En geleneksel ortodontik tedavi yöntemidir. Küçük metal braketler dişlere yapıştırılır ve ince metal tellerle birbirine bağlanır.
  • Seramik Braketler: Metal braketlere benzer şekilde çalışır, ancak braketler diş renginde seramik malzemeden yapılır, bu nedenle daha az fark edilir.
  • Lingual Braketler: Dişlerin arkasına, dil tarafına yerleştirilen braketlerdir. Görünmez olmaları en büyük avantajıdır.
  • Şeffaf Plaklar (Invisalign gibi): Şeffaf, çıkarılabilir alignerlar kullanılarak dişlerin yavaşça hareket ettirilmesi yöntemidir. Estetik açıdan tercih edilen bir yöntem olup, gündelik yaşamda daha az rahatsızlık verir.
  • Fonksiyonel Apareyler: Özellikle çocuklarda ve ergenlerde, çene gelişimini düzeltmek için kullanılır. Çene yapısındaki hafif anormallikleri düzeltmeye yardımcı olur.
  • Palatal Genişleticiler: Üst çenenin dar olması durumunda kullanılan apareylerdir. Üst çenenin genişletilmesine yardımcı olur.
  • İlk olarak, ortodontist diş ve çene yapısını değerlendirir ve röntgenler, fotoğraflar ve diş modelleri kullanarak ayrıntılı bir tedavi planı oluşturur. Seçilen tedavi yöntemine göre, braketler yerleştirilir, alignerlar hazırlanır veya diğer ortodontik apareyler uygulanır. Tedavi süresince düzenli ortodontik kontroller ve gerektiğinde düzenlemeler yapılır. Tedavi tamamlandıktan sonra, dişlerin yeni pozisyonlarında sabitlenmesi için retainer adı verilen ve dişlerin arkasına yerleştirilen koruyucu teller uygulanır.

    Ortodontik tedavi, genellikle uzun süreli bir süreçtir ve hastanın tedaviye uyumu büyük önem taşır. Braketler ve diğer ortodontik apareyler, ağız hijyenini zorlaştırabilir. İyi bir ağız hijyeni, tedavi sürecinin başarısı için kritiktir. Tedavi süresince, dişlere zarar verebilecek sert, yapışkan veya şekerli gıdalardan kaçınmak gerekebilir.

    Her hastanın ihtiyacına göre farklı ortodontik tedavi yöntemleri bulunmaktadır. En uygun tedavi seçeneği ve planı için bir ortodontist ile görüşmek önemlidir. Ortodontist, hastanın ihtiyaçlarına ve dişlerinin durumuna göre en uygun tedavi yöntemini ve planını belirleyecektir.

    Şeffaf plak - Invisalign


    Şeffaf plak tedavisi, ortodontik düzeltmeler için kullanılan modern ve estetik bir yöntemdir. Bu tedavi, genellikle Invisalign adıyla bilinen şeffaf, çıkarılabilir alignerlar (plaklar) kullanılarak dişlerin yavaşça hizalanmasını sağlar. Şeffaf plaklar, geleneksel metal braketlere kıyasla daha az fark edilir ve kullanıcıların günlük yaşamlarında daha az rahatsızlık hissetmelerini sağlar.

    Plaklar şeffaf olduğu için, tedavi sırasında dişlerdeki braketler veya teller gibi görünür metal parçalar yoktur.Şeffaf plaklar, ağız içinde metal braketlere göre daha rahattır ve ağız içi tahriş riski daha düşüktür.Yemek yerken, fırçalama ve diş ipi kullanımı sırasında plaklar çıkarılabilir, bu da ağız hijyenini kolaylaştırır.Tedavi, hastanın diş yapısına göre özel olarak tasarlanır ve plaklar, dişlerin durumuna göre belirli aralıklarla değiştirilir. Tedavinin etkili olabilmesi için, plakların günde en az 20-22 saat takılması ve sadece yemek yeme veya ağız hijyeni sırasında çıkarılması gerekir. Tedavi süresi, hastanın dişlerinin durumuna ve tedaviye uyumuna bağlı olarak değişebilir.

    Şeffaf plak tedavisi, özellikle estetik kaygılar taşıyan yetişkinler ve gençler için popüler bir seçenektir. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir, bu nedenle en uygun tedavi seçeneği için bir ortodontist ile detaylı bir değerlendirme yapmak önemlidir.

    Ortognatik Tedavi


    Ortognatik tedavi, çene kemiğindeki yapısal anormallikleri düzeltmek için yapılan cerrahi bir işlemdir. Bu tedavi, genellikle ortodontik tedaviyle birlikte, çene kemiğinin pozisyonunu, işlevselliğini ve estetik görünümünü iyileştirmek amacıyla uygulanır. Ortognatik cerrahi, çene ekleminde ağrı, çiğneme ve konuşma zorlukları, uyku apnesi ve yüz simetrisindeki bozukluklar gibi çeşitli problemleri tedavi etmek için kullanılır.

    Ortodontist ve çene cerrahı, hastanın diş ve çene yapısını detaylı bir şekilde değerlendirir. Röntgenler, bilgisayarlı tomografiler ve yüz modellemeleri kullanılarak cerrahi planlama yapılır. Cerrahi öncesinde, genellikle dişlerin hizalanması için ortodontik tedavi yapılır. Bu, cerrahinin başarısını artırır ve sonuçları iyileştirir. Cerrahi, genellikle hastanın ağız içinden yapılan kesiler aracılığıyla gerçekleştirilir, böylece yüzde görünür izler bırakmaz. Çene kemiği kesilir ve yeniden pozisyonlandırılır. Cerrahi sonrası iyileşme süreci, genellikle birkaç hafta sürer. Bu süre zarfında, hastanın diyetinde ve günlük aktivitelerinde bazı kısıtlamalar olabilir. Cerrahiden sonra, genellikle dişlerin ideal konumunu sağlamak ve sonuçları iyileştirmek için ek ortodontik tedavi yapılır. Hastanın çene fonksiyonları ve estetik sonuçları düzenli olarak kontrol edilir.

    Ortognatik cerrahi, büyük bir cerrahi müdahaledir ve ciddi bir iyileşme süreci gerektirir. Her cerrahi işlemde olduğu gibi, ortognatik cerrahide de enfeksiyon, kanama, sinir hasarı gibi riskler bulunur. Ortognatik tedavi, ortodontik hazırlık ve sonrasında yapılan takiplerle birlikte genellikle uzun bir süreçtir.

    Ortognatik tedavi, ciddi çene anormallikleri olan hastalar için yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Ancak, her hasta için uygun olup olmadığını belirlemek ve ayrıntılı bir tedavi planı oluşturmak için bir ortodontist ve çene cerrahı ile görüşmek önemlidir.

    İskeletsel Çene Bozukluklarının Ameliyatsız Tedavisi


    İskeletsel çene bozukluklarının ameliyatsız tedavisi, cerrahi müdahale gerektirmeyen yöntemlerle çene yapısındaki hafif ila orta derecedeki anormallikleri düzeltmeye yönelik bir yaklaşımdır. Bu tür tedaviler genellikle, çene gelişimi tamamlanmadan önce ergenlik döneminde daha etkilidir ve genellikle fonksiyonel ortodontik apareyler veya ortodontik tedavi yöntemleri kullanılarak yapılır. Ameliyatsız tedavi yöntemleri;

  • Fonksiyonel Ortodontik Apareyler: Çene gelişimini yönlendirmek ve çene ilişkilerini iyileştirmek için kullanılan özel apareylerdir. Bu apareyler, çene kemiğinin büyümesini teşvik eder ve çene pozisyonlarını düzeltmeye yardımcı olur.
  • Ortodontik Tedavi: Geleneksel braketler veya şeffaf plaklar (örneğin Invisalign) gibi ortodontik tedavi yöntemleri, dişlerin hizalanmasını iyileştirerek çene pozisyonunu dolaylı olarak etkileyebilir.
  • Palatal Genişleticiler: Özellikle üst çenenin dar olduğu durumlarda kullanılan apareylerdir. Üst çenenin genişletilmesine yardımcı olarak çene ilişkilerini iyileştirmektedir.
  • Diş Çekimi: Bazı durumlarda, diş çekimi yapılıp ardından ortodontik tedavi uygulanarak çene pozisyonları düzeltilmeye çalışılır.
  • Davranışsal Değişiklikler ve Egzersizler: Çene hareketlerini ve fonksiyonunu iyileştirmek için özel egzersizler ve alışkanlık değişiklikleri önerilebilir.
  • Çene gelişimi tamamlanmamış genç hastalarda ameliyatsız yöntemler daha etkilidir. İskeletsel anormalliklerin derecesine bağlı olarak, ameliyatsız yöntemler her zaman istenilen sonuçları veremeyebilir. Ameliyatsız yöntemler, genellikle uzun süreli bir tedavi süreci gerektirir ve hasta uyumuna bağlıdır. Doğru tedavi planının belirlenmesi için kapsamlı bir diş ve çene değerlendirmesi önemlidir.

    İskeletsel çene bozukluklarının ameliyatsız tedavisi, özellikle ergenlik dönemindeki hastalar için uygun olabilir. Ancak, her hasta için en uygun tedavi seçeneğini belirlemek için bir ortodontist veya çene cerrahı ile kapsamlı bir değerlendirme yapmak önemlidir. Tedavi, hastanın spesifik durumuna ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilmelidir.